Diş Travmalarına Dikkat !

​​

Hangi yaş grubu diş travmalarına karşı daha büyük risk altındadır?

Travma nedeniyle fakültemize başvuran ve Endodonti kliniğinde tedavilerini gerçekleştirerek takip ettiğimiz hastalarımızın yaş ortalamasına bakacak olduğumuzda aslında 7'den 70'e herkes diş travmasıyla karşılaşabilmektedir. Yeni yürümeye başlayan çocuklarda ve ilkokul çağlarında çocukların hareketliliği nedeniyle diş travmaları oluşabilemektedir. Ergenlik çağında gençlerin spor aktivitelerine ilgisinin yoğunlaşması ile çene, ağız, diş ve yüz bölgesinde spora bağlı travmatik yaralanmalar da görülmektedir. Ayrıca kavga, düşme, trafik kazaları, aile içi şiddet, iş kazaları gibi nedenlerle dişlerin yanı sıra ağız çevresi yumuşak dokularda da yaralanmalar gerçekleşebilmektedir.

 

Peki böyle bir yaralanmayla karşılaştığınızda ilk ne yapmanız gerekiyor?

Travmanın akabinde diş yaralanmalarına müdahale etmeden önce hastanın genel sağlık durumunun kontrolü hayati önem arz etmektedir. Bilinç kaybı, baş ağrısı, kusma, yürümekte güçlük veya konuşma zorluğu gibi durumlar beyin hasarının habercisi olabilir. Bu nedenle acil servis hizmeti bulunan bir sağlık kuruluşuna vakit kaybetmeden müracaat etmek gerekiyor. Böyle bir durum yoksa öncelikle sakin olmanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın. Çocuklar için bir çocuk diş hekimi veya erişkinler için kanal tedavisi uzmanıyla vakit kaybetmeden iletişime geçmelisiniz.

 

Erişkin bireylerde ne tür diş yaralanmalarıyla karşılaşılmaktadır?

Darbenin şiddetine göre yaralanma türleri de değişmektedir. Hafif bir darbe dudak ve diş etinde zarara yol açabilir. Darbenin şiddeti arttıkça dişlerin kuron dediğimiz ağız içinde görünen kısmında veya dişin köklerinde kırıklarla karşılaşabiliyoruz. Dişlerde çene kemiğine gömülme veya uzama şeklinde yer değiştirmeler ve sallanmalar görülebilir. Hatta darbenin şiddetiyle diş bazen yuvasından tamamen çıkabilmektedir. Hekimin alacağı küçük bir radyografi ve yapacağı dikkatli bir muayene ile dişteki yaralanma türü tespit edilerek farklı tedavi yaklaşımları mümkün olabilmektedir. Bu yaralanmalar sonrasında diş canlılığını koruyabilse de çoğunlukla diş siniri zarar görebilmektedir. Travma sonrasında etkilenen dişlere kanal tedavisi yapmak gerekebilir. Ayrıca sallanan dişler geçici bir süreliğine birbirine sabitlenebilir.

 

Dişin tamamen yerinden çıkması durumunda ne yapılması gerekiyor?

Önceliğiniz kazanın şokunu kısa sürede atlatmak ve çıkan dişi bulmak olmalıdır. Bulduğunuz dişin köküne asla dokunmadan ve kuron kısmından tutarak suyla yıkadıktan sonra tekrar yerine orijinal konumunda yerleştirmek ikinci adım olmalıdır. Eğer kazazede bir çocuk ve yerinden çıkan diş daimi dişse bu işlemi ebeveynlerin yapması gerekiyor. Aslında çocuklar refleksle dişi hemen yerine yerleştirebiliyorlar. Dişin yerleştirilmesinde güçlük çekerseniz diş hekimine gidene kadar dişi uygun bir ortamda muhafaza etmeniz gerekir. Ulaşılabilirlik açısından en uygun ortam ise süt! Pastörize sütü temin etmek hem kolay hem de diş kökünün yüzeyinde bulunan hücreleri bir süre canlı tutabiliyor. Bir diğer uygun ortam ise tükürük veya dişi yanak içerisine yerleştirmek. Asla tavsiye etmediğimiz transfer şekli ise dişi bir peçete içerisine yerleştirmek. Çünkü hücrelerin canlı kalması için diş kökünün kuru kalmaması gerekiyor. Bundan sonra yapılması gerekense hiç vakit kaybetmeden diş hekimine gitmek. Bu arada tetanoz aşısı gerekliliği de akılda bulundurulmalıdır

 

Diş kırıldıysa ve kırık parçayı bulunduysa yine süt içerisine mi konmalıdır?

Evet, yine tercihen süt. Kırık parçayı diş hekimine ulaştırabilirseniz hekim kırık parçayı tekrar yapıştırabilir veya estetik dolgularla diş restore edilebilir. Tabii bir de dişin canlılığını takip etmek gerekiyor. Eğer kırılma ile sinirler açığa çıkmışsa ve yaralanmanın üzerinden uzun zaman geçmişse dişe kanal tedavisi yapmak gerekebilir. Sinirler açığa çıkmamışsa bile darbe sonucu dişlerin kök ucundaki damar sinir paketinde kopmalar meydana gelebilir. Bu nedenle diş canlılığını kaybedebilir ve yine kanal tedavisi gerekebilir. Kanal tedavisi, estetik dolgular, dişler sallanıyorsa yapacağımız sabitleme işlemleriyle dişi sağlığına kavuşturabiliyoruz. Sonrasında ise kontrol muayeneleri ve radyografilerle dişleri bir süre takip ediyoruz.